Samsun Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ve TMMOB Mimarlar Odası Samsun Şubesi’nin ortak ev sahipliğinde düzenlenen “Mayıs’Tasarım Samsun’24”, devam ediyor. 20-24 Mayıs 2024 tarihleri arasında sürecek etkinlik, Türkiye’nin önemli tasarım haftalarından biri olmaya aday.
“Mayıs’Tasarım Samsun’24” etkinliğin 2. günü panel, söyleşi ve gezi programıyla devam etti. Günün ilk etkinliği, “Mimarhane 2023 Ödüllü Öğrenci Proje Seçkisi” sergi açılışıyla başladı. Mimar Sinan Mühendisler Birliği Genel Başkanı Cahit Erdoğan, Mimarhane Başkanı Dr. Mustafa Tutar ve Zeynep Betül Karadeniz‘in katılımıyla gerçekleştirilen sergi, Mimarhane’nin ulusal ölçekte her yıl düzenlediği seçkinin 2023 projelerini kapsıyor. “Yere özgü davranma” ve “daha önce var olmuş izleri ve yaklaşımları takip etme” temalarıyla ülke genelinden başvurulara açık olan Mimarhane seçkisinde yer alan, Türkiye’nin farklı üniversitelerinden ödül alan ve sergiye layık görülen 30 öğrenci projesi katılımcıların istifadesine sunuldu.
“Mimar Nasıl Eyler, Ne İnşa Eder?” başlıklı söyleşi, Mimar Emine Öğün ve Mimar Mehmet Öğün‘ün katılımıyla ve Doç. Dr. Halil İbrahim Düzenli‘nin moderatörlüğünde gerçekleşti. Mimarların düşünme süreçleri ve inşa ettikleri yapılar üzerine yapılan kapsamlı söyleşiye çok sayıda öğrenci, akademisyen ve davetli katılım gösterdi.
Moderatör Doç. Dr. Düzenli’nin Emine ve Mehmet Öğün‘ü sunuş konuşması şöyleydi: “Meselenin bana bakan bir başka yüzüne dair kişisel notlar düşmek isterim. Mimarlar Emine ve Mehmet Öğün’le bir musahabemiz olacak. Söyleşeceğiz. Bunları yazarken yaşadığım mutluluğu ifade edemem. Emine Öğün ve Mehmet Öğün ki, mimarlığa dair birikimimin köşe taşlarından. Bir mimari mesele karşısında acaba onlar bu durumda nasıl düşünürlerdi diye hep aklımda olanlardan. Turgut Cansever’le 30 yıl birlikte çalışmış olmaları bir yana, Demir Tatil Köyü, Amanruya Oteli, Örencik Kır Evleri, Marzuk Evi gibi mimari eserleri bu ülkenin en önemli 20 ve 21. Yüzyıl miraslarından. İyi ki varlar ve aramızdalar. Daha önce onlarla çokça sohbet ettim. Programlar yaptım. Bu seferki biraz daha başka. 45 yaşındayım, çok yer dolaştım ve bir şeyleri biraz daha derinden hissetmeye başladım gibime geliyor (Kim bilir, belki de sadece bir vehim). İstiyorum ki, Samsun’daki öğrencilerimizin sanata, mimariye, insana, sanatkara dair düşünce ve eylemlerinde ufuklar açılsın. Hissettiklerime ortak olsunlar. Gaye, niyet ve umudum budur. Hoşgeldiniz sayın Emine Öğün ve Mehmet Öğün.“
“Mimar Nasıl Eyler, Ne İnşa Eder?” sorusuyla başlayan söyleşide sorunun özünde, mimarın mekandan ziyade, zamanı tasarladığı ve bunun varoluşumuzla ilgili bir şey olduğunu vurgulandı. Mehmet Öğün, mimarların sadece fiziksel yapılar değil, aynı zamanda bu yapılar üzerinden zaman ve mekân algısını inşa ettiklerini belirterek mimarların inşa süreci, insanların geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki bağlarını kurmalarına yardımcı olan bir zamanı tanımlana eylemi olarak değerlendirdi. Mimar Öğün, “Bu bağlamda, mimarlık varoluşsal bir boyut kazanarak, bireylerin kendilerini ve dünyayı anlama süreçlerine katkıda bulunuyor.” diye konuştu. Mimar Mehmet Öğün, mimarların malzemeleri bir araya getirerek binalar inşa ettiklerini, ancak bu sürecin yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal bir süreç olduğunu ifade etti. Mimarların, taş, çimento, ahşap ve cam gibi malzemeleri belirli ölçülerde ve kurallar çerçevesinde bir araya getirerek binaları oluşturduklarını belirten Öğün bu sübjektif kararların neticesinde ortaya çıkan binalarla insanlar arasında bir ilişki kurulduğunu ve bu ilişkinin zamanla geliştiğini ifade etti. Öğün, mimarların bina ile kurdukları bu ilişki sürecinde, bina ile izleyici arasında bir seyahat gerçekleştiğini belirterek bu seyahat sırasında, izleyicinin bina ile ilgili izlenimlerinin art arda eklenerek bir etki ve hissiyat oluşturduğunu söyledi.
Mimar Emine Öğün de mimarlık pratiğine dair kendi tecrübelerini aktararak başladığı konuşmasında “Mayıs’Tasarım Samsun’24” etkinliğinden övgüyle bahsetti. Öğün, mimarlık öğrencilerinin bu tür organizasyonlardan çok şey kazanacağını ifade etti. Mimar Emine Öğün, söyleşide Merhum Turgut Cansever ile otuz yıl birlikte çalışmanın kendisi için büyük bir kazanım ve onur olduğunu belirtti. Öğün, mimarların tasarım süreçlerini ve bina inşa ederken zihinlerini nasıl inşa ettiklerini tartışırken, basit ve sadece olanın tercih edilmesinin ve mimarinin insanları tahakküm altında bırakmaması gerekliliği üzerinde durdu. Ayrıca, bu topraklarda vücuda gelmiş doğru mimari çözümlerin tekrarının öneminden bahsetti. Emine ve Mehmet Öğün’ün paylaştığı bilgi ve tecrübeler, katılımcılar tarafından büyük bir ilgiyle dinlendi.
Günün panellerinden olan “Medya, Mimarlık ve Yeni Dünyalar” paneli ise mimarlık alanında Türkiye’nin en aktif içerik üreticilerinden olan “arkitektcom” dijital platformunun genel yayın yönetmeni Yasemin Darbaz Karaca ve Türkiye’nin mimarlık alanında en köklü yayınevi Yapı Endüstri Merkezi Yayınları‘nın sahibi M. Mesut Kaya‘nın katılımıyla gerçekleşti. Dr. Öğr. Üyesi Emin Selçuk Taşar‘ın moderatörlüğünde düzenlenen panelde, medya ve mimarlık ilişkisi, dijital dünyada mimarlığın yeni boyutları tartışıldı. Her mecranın serüveninin olası istikametleri ile bu serüvenin aktörlerinin sorumlulukları gibi konular masaya yatırıldı.
Son olarak, katılımcılar Samsun Üniversitesi Ballıca Kampüsü’nde düzenlenen dönüşüm gezisine katıldılar. Gezi boyunca kampüsteki dönüşüm projeleri yerinde incelendi ve projelerin detayları hakkında bilgi verildi.