Samsun Üniversitesi Altı Yaşında: Nitelik Üretiminin Aciliyetinin Farkındayız.
Üniversitemiz 18 Mayıs 2018’de kurulurken nitelikli toplum ile nitelikli üniversitenin ancak birlikte şekillenebileceği bilincinden yola çıktı. Bu bilinçle toplum ve üniversite arasındaki ilişkiyi tesis ederken yerel ve küresel ölçekte aciliyet arz eden toplumsal ihtiyaçları bilimsel perspektiften ortaya koyduk. Henüz üniversitemizin altyapı çalışmalarını titizlikle ve kolektif katkılarla sürdürürken, bütün dünyayı çok boyutlu etkileyen pandemi hadisesi ortaya çıktığında toplum ve üniversite arasında kurulması gereken nitelik temelli bağın daha farklı açılardan düşünülmesi zaruri hal aldı. Ayrıca son birkaç yılda ülkemizin gelişim vizyonu ile buna negatif etki eden Avrupa ve Orta Doğu’da vuku bulan savaşlar, doğal afetler, toplumsal ve ekonomik krizler üniversitemizin kuruluş sürecinin bir başka parçasıdır. Elbette bir üniversite daima öngörülemez sorun ve meydan okumalarla yüzleşmeye hazırlıklı olmalıdır. Bizler hem hazırlanma hem de bu hazırlıkların uygulanmasını daha yeni kurulan bir üniversite olarak dinamik şekilde tecrübe ettik. Bu tecrübe bizi geleneksel altyapı ve ufka sahip üniversitelerden pozitif şekilde ayrıştırdı. Yenilik, esneklik, tamir, tadilat ve dönüşüme açık olma bilincimiz daha erken yıllarımızda olgunlaştı. Bu nedenle kuruluşumuzu ve şekillenişimizi ülkemizi ve bütün dünyayı etkileyen bu kapsamlı kritik koşullarla birlikte okuyoruz. Bu şartlarda bugün hala dünyadaki bütün üniversitelerin cevap bulması gereken sorunun, üniversitelerin öngörülemez süreçlerde yollarına konvansiyonel araç ve yöntemlerle mi devam edeceği, yoksa kendilerini yeniden yapılandırıp özgün ve dinamik yolları nasıl bulabilecekleri hususu mu olduğunun bilincindeyiz. Son aylarda Avrupa’da ve ABD’de bilhassa Filistin-İsrail sorunu üzerinden ortaya çıkan İsrail zulmüne entelektüel düzeyde tepki gösteren bilim insanı ve öğrencilerin ifade özgürlüklerinin siyasi yollardan kısıtlanması ve tekil yaklaşımlarla sınırlandırılma çabası özgür üniversite idealinin de benzer şekilde aciliyet kazandığını açıkça göstermektedir.
Samsun Üniversitesi olarak öngörülemez ve kritik sorunlar özelinde özgür ifadeyi, yeniliğe açıklığı ve çeşitliliği daima kalkış zemini olarak gördük ve buna göre politikalarımızı belirledik. Örneğin, son yıllarda hızla gelişen ve birçok sektörde devrim niteliğinde değişikliklere yol açan yapay zeka teknolojisinin kullanımıyla birlikte daha etkili ve hızlı çözümler üretebilmekteyiz. Pandemi ve doğal afet gibi zorlu süreçlerde, yapay zeka destekli sistemler aracılığıyla öğretim ve araştırma faaliyetlerini sürdürmek, uzaktan öğrenme süreçlerini daha verimli hale getirmek yapay zekan teknolojisi sayesinde artık mümkün olmaktadır. Ayrıca, yapay zeka algoritmaları sayesinde farklılıkları koruyarak bir araya getirme ve daha kapsayıcı bir ortam oluşturma çabalarımızı desteklemekte, bizlere çeşitliliği daha yakından değerlendirme ve yönetme imkanı sunmaktadır. Dolayısıyla, yapay zeka teknolojisinin ortaya çıkışı, üniversitemizin özgür ifadeye, yeniliğe açıklığa ve çeşitliliğe dayalı politikasıyla uyumlu bir şekilde, güçlü bir araç olarak kullanılmaktadır.
Pandemi ve doğal afet süreçlerinde öğretim ve araştırma açısından ortaya çıkan güçlükleri bir taraftan uzaktan öğretim yoluyla pratik şekilde çözerken, diğer taraftan farklılıkların kendilerini muhafaza ederek birbirine yakınlaşmasını her zaman dikkate aldık. Bu uzaklık ve yakınlık arasındaki gelgitli dönem bize artık monolojik öğretim ve araştırma modellerinin yerine içinde bulunulan koşulları gözeten hibrit ve diyalojik eğitim modeli ile düşüncede çeşitliliği aynı anda sürdürmenin ne ölçüde gerekli olduğunu gösterdi. Ancak bu çeşitlilik bilinci, yirmi birinci asırda üniversite fikrini alışılagelen yapıların, yapay duvarların ilerisine taşıyabilir ve böylece anlamlı iletişim, kolektif üretim mümkün olabilir. Bu doğrultuda dünyanın farklı coğrafyalarından üniversitelerle uluslararası işbirliklerini, yabancı öğretim üyelerinin istihdamını ve yabancı öğrencilerin üniversitemizdeki sayısını artırmayı önemsiyoruz. Üniversite ve şehir arasındaki mesafeyi azaltmayı ve karşılıklı katkıyı daha ileriye taşımayı arzu ediyoruz. Aynı zamanda öğrencilerimiz ile öğretim üyelerimiz arasında sürekli ve etkili bir iletişim imkanını her koşulda sürdürmek istiyoruz. Dahası dünyanın farklı üniversitelerinde benzer konu ve sorunları tartışan akademisyenlerin, toplumun farklı yapıları ile üniversite mensuplarının kolektif üretim ve özgür ifadeyi birlikte icra edebilmelerini teşvik ediyoruz. Bütün bu çabalarımızı “Duvarsız Üniversite” vizyonumuzla kurumsal ve kalıcı hale getirdik. İşaret ettiğimiz bu acil sorunları giderebilmek için kuruluş ve şekilleniş sürecimizde duvarsızlık düşüncesine öncelik veriyoruz.
10 Eylül 2018 tarihinde Samsun Üniversitesi’ne kurucu Rektör olarak atandığım günden itibaren çalışma arkadaşlarımla birlikte ülkemizin ve bölgenin çok boyutlu ve katmanlı toplumsal ihtiyaçlarını bu bilinçle karşılamaya özen gösterdik. Ayrıca öğrencilerimize dönük olarak fakülte, enstitü ve yüksekokullarda verilen eğitim-öğretimin kalitesini dinamik bir usulle sürekli iyileştirmenin ve akademik kadromuzun birikimlerini göz önünde bulundurarak üniversitemizdeki araştırma faaliyetlerini desteklemenin gayreti içerisindeyiz. Bununla birlikte, yeni kurulan fakülteler, enstitü, yüksekokullar, merkezler ve idari birimler ile üniversitemizi daha yenilikçi ve üretken bir eğitim-öğretim ve araştırma-geliştirme kurumu haline getirme hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Ülkemizin kıymetli bir endüstriyel mirası olarak bize emanet edilen binaların tamir ve tadilattan geçirilerek dönüşümü, yenilenmesi ve niteliklerinin arttırılması hususunda da yol alıyoruz. Gayret ve çabalarımızın olumlu yansımalarını başta Samsun şehri olmak üzere ülkemiz genelinde gözlemliyoruz. Bu durum bizleri ziyadesiyle mutlu ediyor ve daha fazlasını yapmaya yönelik en kıymetli motivasyon kaynağımız oluyor. İlgi gösteren, görüş bildiren, önerilerini ileten, maddi ve manevi destek sunan her kurum ve kişiye minnettarız.
Duvarsız Üniversite
Kültürel köklerimize bağlı olma ve üzerinde yükseldiğimiz tarihsel mirasın hakkını vererek onu geleceğe taşıma esasına dayanan bir eğitim anlayışına, birlikte düşünme, üretme ve sürekli daha iyiyi arama felsefesine sahip bir üniversiteyiz. Kuruluşumuzdan bu yana tüm paydaşlarımızla birlikte geliştirdiğimiz “Duvarsız Üniversite” modelimizle, zihinlerdeki duvarları yıkarak toplumun tüm kesimleri ile etkin iletişim kurmayı ve özgür düşünen bireyler yetiştirerek nitelikli bir topluma yön vermeyi hedef edindik. Söz konusu felsefe, yaklaşım ve hedeflerimiz; odaklandığımız alanlar çerçevesinde, çevre dostu yaklaşım ve yeşil kampüs politikaları uygulamak, her türlü geri dönüşüme öncelik vermek, üniversite-sanayi iş birliğinde sürdürülebilir politikalar geliştirmek, sürekli üretim, bilimsel ve teknolojik yeniliklerin sürekli olarak sınırları ortadan kaldırdığı yüksek teknolojiye sahip alanlarda ülkemize her alanda katma değer sağlayacak genç mezunlar yetiştirmek gibi alt kırılımlara sahip.
Duvarsız Üniversite modelimizde eğitim, sadece somut duvarların sınırlarının ötesine geçmekle kalmıyor; öğrencilerimizin sınırları olmayan bir evrende gökyüzünün sonsuzluğunda süzülen yıldızlar gibi yeni bilgi okyanuslarına doğru keşif yapmalarını da sağlıyor.
6. Yılında Üniversitemiz: Teoriden Uygulamaya, Uygulamadan Teoriye
Kuruluşumuzun altıncı yılında, bölgemizin temel ihtiyaçlarıyla birlikte ülkemizin “Türkiye Yüzyılı” hedefleri ve benimsediğimiz “Duvarsız Üniversite” modeli çerçevesinde üniversitemizin toplumdaki rolünü aralıksız bir çabayla değerlendiriyoruz. İçinde yaşadığımız yüzyılda ortaya çıkan pandemi gibi her yeni soruna rağmen şehirden ve sektörden uzak kalmamayı, bilgi ve tecrübe transferini her zaman sürdürmeyi en önemli ilke olarak belirledik. Bölgesel ihtiyaçlar ve üniversite-sanayi iş birliği başta olmak üzere Samsun şehri ve Karadeniz Bölgesi’nin ekonomisini ayakta tutan bütün sektörlerle ilişkilere öncelik verdik. Bu kapsamda sektörden büyük ölçekli, ihracat potansiyeli yüksek, yüksek teknolojik içerikli ürünler üreten ve dünyaya mal/hizmet satan firmalarla protokoller yaparak; ortak malzeme ve mekan kullanımı, iş yerinde mesleki eğitim, staj, ortak iş gücü, akademik danışmanlık, ortak proje, istihdam gibi konularda çalışmalar gerçekleştirdik. Sadece uygulamalı teknik bilimler değil, sosyal bilimlerin de uygulamalı yönünü ön plana çıkarmaya çalıştık. Öğrencilerimizin staj programlarını teşvik ve destekleme gayretimiz üniversite ve şehir arasındaki görünmez duvarı giderek silikleştirdi.
Üniversite-toplum arasındaki sınırları kaldırarak ve duvarları yıkarak “nitelikli bir toplum için nitelikli bir üniversite” olma yolunda tüm hedeflerimizi birer birer gerçekleştiriyoruz. Bu bağlamda kuruluşundan bugüne değin, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ile Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencilerinin TÜBİTAK 2209A-B projeleri kapsamında sosyal, iktisadi ve toplum bilimleri konuları üzerine başvurduğu toplamda 178 projesinin kabul alması muazzam bir gayretin sonucudur. Benzer şekilde, TEKNOFEST 2022 ve 2023 teknoloji yarışmalarında sekiz projeyle fakültemiz öğrencileri finallere kalarak büyük bir başarı elde etmişlerdir. Fakültemiz öğretim üyeleri ise bu kadar kısa süre içerisinde TÜBİTAK 1001, 3005, 3501 gibi büyük ölçekli proje kategorilerinde özellikle sosyal bilimler alanında toplamda altı proje kabulü alarak üniversite ve toplum arasında anlamlı bir köprü oluşturmuşlardır.
Ayrıca kuruluşundan bu zamana kadar benimsediği çevre dostu yaklaşımı ve yeşil kampüs politikaları çerçevesinde sürdürülebilirlik ve geri dönüşüme her zaman öncelik vermiş olan üniversitemiz, “Duvarsız Üniversite” vizyonu ile özellikle Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencilerinin de dâhil olduğu, Samsun Üniversitesinin mimari tasarım evrenine önemli katkı sunacak ustalıkla düşünülmüş mimari planlamaları hayata geçirmiştir. Bu doğrultuda, Mimarlık ve Tasarım Fakültemizin öğretim üyeleri âtıl kalmış hangar binalarını yeni fakültelere dönüştürürken atölyeler, derslikler ve laboratuvarlar arasında duvar örmeyen, her tür iletişime açık, ortak üretime ve iş birliğine zemin hazırlayan “açık mekan” ilkesini projelerine yansıtmışlardır. Ballıca kampüsümüzdeki 40 yıllık tütün depolama hangarlarının eğitim yapılarına dönüşümü projemizin ilk örneklerinin Necip Fazıl Mimarlık Ödülüne layık görülmesi ve bu ödülü Sayın Cumhurbaşkanımızın elinden almış olmamız bizim için çok büyük bir gurur kaynağı ve yolculuğumuz için motivasyon kaynağı olmuştur. Bu vesileyle bu ödüle fakültemizi layık görenlere teşekkür ediyor, layık görülen değerli hocalarımızı da huzurlarınızda tekrar tebrik ediyorum.
Ballıca Kampüsündeki hangarların çevre dostu ve yeşil kampüs politikası gereği geri tamir ve tadilattan geçirilerek dönüşümle canlanıp tekrar hayat bulması daha az bir maliyetle sadece eskiyi yeniye dönüştürmeyi sağlamamış aynı zamanda eskinin dokusunun, duygusunun ve hafızasının da günümüze başarılı bir şekilde aktarılmasını beraberinde getirmiştir. Söz konusu mekan hassasiyeti ve bilincinin oluşmasına imkan veren bir müfredata sahip olmasının yanısıra; Mimarlık ve Tasarım Fakültemiz TÜBİTAK 2209-A projeleri kapsamında desteklenen toplam 14 projesiyle son iki yılda tüm ülkede mimarlık araştırmaları alanında en çok destek alan mimarlık fakülteleri arasında yer almıştır.
Ortaya çıkan yeni sorunlara rağmen şehirden ve sektörden uzak kalmamayı, sektörle bilgi ve tecrübe aktarımını her zaman sürdürmeyi, üniversite ile sanayi arasında aşılmaz yüksek duvarlar örmemeyi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültemizin en önemli ilkeleri olarak belirledik. Bölgesel ihtiyaçlar ve üniversite-sanayi iş birliği politikalarımız ışığında Samsun şehrinin ve Karadeniz Bölgesinin ekonomisini ayakta tutan tüm sektörlerle iş birliğine öncelik verdik. Üniversite-sanayi iş birliğinde sürdürülebilir politikalar geliştirmeyi ve sürekli üretimi teşvik ettik. Öğrencilerimizin staj programlarını düzenleme ve yürütme gayretimiz sayesinde ve izlediğimiz şeffaf, hesap verilebilir politikalarımız sonucunda, üniversitemiz ve sektörler arasındaki görünmez duvarlar zayıflatılmıştır. Bu yaklaşımımız, öğrencilerimizin eğitimlerini iş dünyasının dinamikleriyle iç içe geçirerek, gelecekteki başarılarına sağlam bir temel oluşturmayı amaçlamaktadır. Samsun’un öncü teknoloji firmalarıyla işbirliği yapmayı esas alan Fakültemiz öğretim üyelerinin 12 adet büyük ölçekli TÜBİTAK projeleri şu ana kadar desteklenmeye değer bulunmuştur ve Fakülte olarak yeni bilgi üretiminde önemli adımlar atılmaya devam edilmektedir.
Sınırları aşan üniversite olma yolunda Özdemir Bayraktar Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi üniversitemizdeki en önemli rollerden birini üstlenmektedir. Kampüsünde uçak-uzay mühendisi, uçak teknisyeni ve pilot yetiştiren bir üniversiteyiz. Sektörün ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz uygulamalı eğitim üniversitemizi diğer üniversitelerden ayıran belirgin özelliklerimizden biridir. Havacılık ve Uzay sektörünün tüm önemli temsilcilerine İş Yerinde Mesleki Uygulama program kapsamında her yıl yaklaşık 20 Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğrencisini göndererek uygulamalı eğitim almaları sağlanmaktadır. Keza Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğrencilerimiz TÜBİTAK 2209 ve TUSAŞ Lift-Up projeleri ile aldıkları teorik bilgileri sektörün problemlerine çözüm sunabilmek için kullanabilme becerisi de kazanmaktadır. Uygulamalı eğitim alan ve teorik bilgilerini yaptıkları projelerde pratiğe dökme imkanı bulan Özdemir Bayraktar Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğrencilerimiz havacılık alanında ihtisaslaşmakla kalmayıp üniversitemizin adının TEKNOFEST ile birlikte öne çıkmasını ve teknolojik gelişim ile bütünleşmesini de sağlamaktadır. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi akademisyen ve öğrencilerinin de aktif katılımlarıyla artarak devam eden başarılarımıza üniversitemizin paydaşı olduğu, 30 Ağustos-04 Eylül 2022’de unutulmaz bir atmosferde gerçekleştirilen TEKNOFEST Samsun 2022 yarışmalarında şahitlik ettik. İstanbul’da düzenlenen TEKNOFEST 2023 yarışmalarında ise başarısını devam ettiren üniversitemiz öğrencileri dört Türkiye birinciliği, iki ikincilik, bir üçüncülük ve üç performans ödülü almaya hak kazanarak çok büyük başarılar elde ettiler ve aldıkları ödüllerle bizleri gururlandırdılar, umutlandırdılar. İlk astronotumuz Alper Gezeravcı ile 17 Ocak 2024 tarihinde Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan gerçekleştirilen canlı bağlantı ile Özdemir Bayraktar Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğretim elemanları ve öğrencileri ülkemizin “insanlı ilk Uzay Misyonunun” bir parçası olma gururunu yaşadılar.
2020 yılında kurduğumuz Tıp Fakültemiz, şehrin ihtiyaçlarına uygun ve halkın erişimine daima açık bir şekilde hizmet vermeyi sürdürmektedir. Bilindiği gibi tıp fakültesi eğitimi ilk üç yıl temel bilimler eğitimi ardından üç yıl staj eğitimi şeklinde toplam 6 yıldır. Dört yıl gibi kısa bir süre içerisinde tüm temel bilimler laboratuvar ve derslikleri tamamlanmış, ilk üç dönem eğitimlerini kendi bünyesinde verebilen, sonraki üç dönem için hastane staj programları hazırlanmış fakültemizin tüm eğitim planlamaları tamamlanmış ve sağlıklı bir şekilde işler hale getirilmiştir. Samsun 2023 verilerine göre ilimizde hizmet veren tüm hastanelere tedavi amaçlı başvuran 9 milyon hastanın yaklaşık 3 milyonu yani 1/3’ü afiliye hastanemizde teşhiş ve tedavi edilmiştir. Keza ilimizde gerçekleştirilen 169 bin ameliyatın yaklaşık 70 bini yani %40’ı hastanemizde gerçekleştirilmiştir. Hastanemiz sağlık turizmi alanında da şehrimizde yetkili olan iki önemli hastaneden biri olarak bölgesinde öncü rol oynamaya devam etmektedir. Samsun Şehir Hastanesinin çok yakın bir zamanda üniversitemiz tıp fakültesinin ana afiliye hastanesi olarak hizmete girmeye başlamasıyla hocalarımız tarafından verilen sağlık hizmeti uzmanlık eğitimi ve lisans öğrencilerimizin uygulamalı eğitimleri çok daha nitelikli bir hal alacaktır. Hastanemizde akademisyenlerimiz öncülüğünde kurulan İnme Merkezi, Kök Hücre Nakil Ünitesi, Anjio Merkezi, İşitme Merkezi, Tüp Bebek Merkezi, Genetik Hastalıkları Değerlendirme Merkezi, Ritim Bozuklukları Araştırma ve Tedavi Merkezi ve Obezite Merkezi gibi özellikli birimlerde tüm bölge halkı ücretsiz bir şekilde tedavi olma imkanına sahip olmaktadır.
2024-2025 Eğitim-Öğretim yılında ilk defa öğrenci alarak eğitime başlayacak olan İlahiyat Fakültemiz, çoklu perspektifler arasında birini diğerine öncelemeden İslam’ın toplumsal yaşamdaki rolünü incelemeyi planlamaktadır. Fakültenin bilim insanları geçmişin, bugünün ve geleceğin sosyal yaşamıyla alakalı bir araştırma kültürü geliştirmeyi, elde ettiği sonuçları toplumla paylaşmayı öncelemektedir. Fiziki mekan inşasında bizden öncekini “tamir” ve “tadil” ederek kullanmanın temel politika olduğu üniversitemizde İlahiyat Fakültemizin ana misyonlarından biri de böyledir. Özetle adalet üzere olma ile aynı kökten türeyen tadilat ve ömrüne ömür katma anlamına gelen tamiratla kastımız ve gayemiz, bugüne kadar gelen bilgiyi bugünü anlayan ve geleceğe yön veren bir din eğitimi ve araştırma iklimi ile buluşturmaktır.
Üniversitemiz, eğitimde nitelik ve derinlik açısından gelişim sağlayarak Lisansüstü Eğitim Enstitümüz bünyesinde barındırdığı 25 programla her birisinin kendi alanında öncü bir başarı göstermektedir. Bu, lisansüstü programlarımızın, diğer eğitim seviyelerinin ötesine geçerek bilgi ve araştırma alanlarında derinlemesine bir keşif ve inceleme fırsatı sunmasıyla elde edilmektedir. Üniversitemizin bu başarısı, araştırma odaklı bir kurum olma hedefine katkı sağlarken, lisansüstü eğitim ve mezunlarının ülke akademisine ve ekonomisine sağladığı katkılar dikkatle okunmalıdır. Üstelik, ülkemizin önde gelen firmaları ve Samsun Büyükşehir Belediyesi ile yürüttüğümüz Lisansüstü Eğitimde Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Protokolleri sayesinde endüstri ve şehir ihtiyaçlarını karşılayacak araştırmaları lisansüstü düzeyde yürütüyoruz. Ayrıca, günümüzde “sadece teknik bilgiye dayanan uzmanlığın” yetersiz olduğu ve “insan kavramının, değer üretme süreçlerine çok daha farklı ve çok boyutlu katkı yapmaya başladığını” göz önünde bulundurarak; teknik bilim mezunlarının sosyal bilimlerde, sosyal bilim mezunlarının ise teknik bilimlerde lisansüstü eğitim yapmasını kolaylaştırarak çağın gerektirdiği çok yönlü bir uzmanlığın önünü açtık.
Son yıllarda, İsrail-Filistin sorunu gibi uluslararası meseleler, özellikle Avrupa’daki bilim insanları ve öğrenciler arasında ifade özgürlüğünün siyasi etkilerle kısıtlanmasıyla ilgili tartışmaları ön plana çıkarmıştır. Bu durum, bir kuşun özgürlüğüne engel olunması gibi, birlikte yaşama kültürünün ve ötekileştirilen toplumların haklarını savunmanın, ne derece baskı altında olduğunu yeniden göstermiştir. Bu bağlamda, Samsun Üniversitesi olarak, özgür ifadeyi ve çeşitliliği savunmaktayız ve duvarsız üniversite modelimizi kullanarak bu değerleri hayata geçirmeyi acil bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bununla birlikte, “Duvarsız Üniversite” vizyonumuzu sadece akademik alanda değil, aynı zamanda pratik bilgi üretiminde, teknolojide, sağlık hizmetlerinde, mimaride ve kolektif düşünme kültüründe de sürdürmeyi ve geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda, öğrencilerimize ve akademisyenlerimize çeşitli fırsatlar sunarak, onların potansiyellerini en üst düzeye çıkarmayı ve toplumsal katkılarını artırmayı amaçlıyoruz.
Bu vesileyle tüm öğretim elemanlarımıza en kalbi duygularımla teşekkür ediyorum. Sizleri ve Samsun Üniversitesini; yine sizler sayesinde öğrencilerin öğrenme serüvenine rehberlik eden, bilgi denizinde yıldızlar gibi parlayan öğretim üyelerinin bulunduğu bir limana benzetiyorum. Görüyorum ki “Duvarsız Üniversite” politikası gereği Samsun Üniversitesi, öğrencinin öğrenme sürecine her yönüyle dâhil olduğu, araştırma kaynaklarını sonuna kadar etkin ve sınırsız kullanan öğretim üyelerinin olduğu bir üniversitedir. Her zaman erişilebilir, iletişime açık, çevre dostu ve geri dönüşümü destekleyen, daha iyi bir hizmet için daima dönüşüme açık olmayı şiar edinmiş bir üniversite olarak önceliklerimizi belirlerken ülkemizin öncelikli hedeflerini ve bölgemizin spesifik ihtiyaçlarını sürekli olarak göz önünde bulundurduk.
Bütün bu düşünce ve duygularla üniversitemizin altıncı yılını kutluyor, gelişimimizde öncelikli payı olan Samsun halkına, iş insanlarına, başta siyasilerimiz olmak üzere şehrin tüm mülki ve idari yetkililerine ve elbette üniversitemizin saygın akademik ve idari personeline ve çok değerli öğrencilerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
Prof. Dr. Mahmut Aydın
Rektör