Samsun Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selahattin Kaynak, Bafra TSO üyelerine “COVID-19’un Mikro ve Makro Düzeyde Ekonomik Etkileri” adlı seminer verdi. Covid-19 salgını sebebi ile Bafra TSO üyelerine yönelik planlanan ve dijital platform üzerinden sürdürülen eğitimler kapsamında 17 Haziran 2020 Çarşamba günü Samsun Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selahattin Kaynak, “COVID-19’un Mikro ve Makro Düzeyde Ekonomik Etkileri” sunumu ile Bafra TSO üyeleriyle bir araya geldi. Prof. Dr. Kaynak, bugünkü tüketim alışkanlıklarımızın ihtiyacın bir neticesi olmaktan ziyade isteğin bir neticesi olduğunu söyledi. Bu durumun kaynakların kıtlığı sorununu beraberinde getirdiğini belirten Prof. Dr. Kaynak, dünyadaki tüm insanların eğer bir Bangladeşli, Hindistanlı, Ugandalı vatandaşlar gibi tüketim alışkanlıkları olursa mevcut yaşadığımız yer kürenin kaynaklarının hepimize yeteceğini ancak bir Çinli, Fransız, Amerikalı ya da Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki bir insan gibi olursa bu kaynakların bize yetmeyeceğini söyledi.
Dünyanın daha önce arz, talep ve finansal şoku aynı anda yaşamadığını söyleyen Prof. Dr. Kaynak, çeşitli dönemlerde bu şokların ayrı ayrı yaşandığına ancak pandemi ile birlikte bu üç şokun aynı anda yaşandığına dikkat çekti. Dünyanın ekonomik düzeninin pandemi öncesindeki gibi olmasının mümkün olmadığını insanların yeni bir arayış sürecine girdiğini belirten Kaynak, bu süreçte arzı oluşturan üreticilerin en çok etkilenen kesim olduğunun altını çizdi. Pandemi süreciyle birlikte şu ana kadar 3 aylık bir zaman diliminin kaybedildiğini ifade eden Kaynak, boşa geçirilen her zamanın ekonomi için bir maliyeti olduğuna değindi.
Ekonomik olarak büyük olmanın yaşanan bu krizden aynı büyüklükte etkilenmeyi getirdiğini ifade eden Kaynak, ekonomide belirsizliğin hoş karşılanmadığını yapılacak tahminlerin kıymetinin azaldığını söyledi. Son dönemde yaşanan pandemi süreci ile ilgili olarak Samsun özelinde de değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Kaynak, “Türkiye dünya ekonomisi için ne ise Samsun da Türkiye ekonomisi için odur. Türkiye’nin dünya ekonomisindeki payı %1 ‘dir, Samsun’un dünya ekonomisindeki payı da yaklaşık olarak %1 düzeyindedir”dedi. Dünya ekonomisinin %80-85’ini kontrol eden ülkelerin etkilenmesinin dünyanın ekonomik olarak felç olmasına yol açtığına dikkat çekti. Büyük küresel güçlerin etkilenmesinin kaçınılmaz olarak herkesi etkilediğinin altını çizen Kaynak, küresel ekonominin %3 küçüleceğini ancak büyük ülkelerin %6 oranında küçüleceğini ve pandeminin etkisinin bu ülkelerde daha fazla olacağını sözlerine ekledi.
Pandemi sürecinde Türkiye’nin yaşadığı ekonomik sorunlara değinen Kaynak, Türkiye’nin tıpkı dünyada olduğu gibi pandemi öncesinde de ekonomik sorunları olduğunu ifade etti. Türkiye’de düşük gelir grubuna mensup olan ve gündelik çalışan insanların en çok etkilenecek kesim olduğunu belirten Kaynak, ikinci dalganın gelmesi durumunda ülkelerin sokağa çıkma yasağı gibi önlemler alma lüksünün kalmadığını söyledi. Türkiye’nin de dünyadaki tüm diğer ülkeler gibi ekonomik olarak pandemi sürecinden etkilendiğini ifade eden Kaynak, örneğin Türkiye’nin 2019’da turizm geliri 34,5 milyar dolar ve 45 milyon turist gelmiş. Bu sene turist gelmezse ne olur? Dış ticaretimiz 34,5 milyar dolar oranında ciddi bir gelir kaybına uğrar. Dolayısıyla ikinci bir dalga gelirse ülkelerin artık uçuşları ve ticareti durdurması mümkün olmayacak. 3 aylık bir dönemin maliyeti bu kadar yüksekse 2. ve 3. bir dalganın maliyetini hiç kimsenin tahmin etmesi mümkün değil. Dolayısıyla önlem alması da mümkün olmayacak,” dedi.