Samsun Üniversitesi (SAMÜ) Düşünce ve Sanat Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜSAM), Öteki Buluşmalar 2021 dizisi kapsamında Kaan Kurt’un moderatörlüğünde Wellesley College Department of Religion Öğretim Üyesi akademisyen, şair ve çevirmen Efe Murad’ı ağırladı. Online bir platform üzerinden gerçekleştirilen programda “Pound’un Çevrilemez Maskeleri: Türkçede Kantolar” başlığı altında yaptığı konuşmayla Murad, konuyla ilgili değerlendirmelerini izleyenlerin dikkatine sundu.
“Pound’dan yapılan çeviriler ve Pound’un etkilediği şairler Türk edebiyatının ilginç buluş ve etkileşim alanlarının Pound’un evrensel liriğiyle buluşmasını bize gösteriyor”.Ezra Pound hakkında bilgiler vererek sözlerine başlayan Efe Murad, “Ezra Pound, çeşitli siyasi geçmişlere sahip, birçok edebiyatçıyı etkilemiş bir şairdir. 1940’lardan günümüze Pound’un şiirlerinden yapılan çevirilere ve bu metinlerin etkilediği özgün şiirlere bakmak, sadece Türkiye’de şiirin bir zihin haritasını önümüze sermekle kalmıyor. Türk edebiyatının ilginç buluş ve etkileşim alanlarının nasıl Pound’un siyaseti, düşüncesi ve tüm kültürleri aşan evrensel liriğiyle buluştuğunu bize gösteriyor. Pound çeviriyi bir maske, persona olarak görür. “Persona”, Antik Yunanca’da “maske” anlamına geliyor. Japon No ve Antik Yunan tiyatrosunda oyuncuların büründükleri karakterlerin hissiz yüzlerine takınmaları gibi çevirinin özgün dilin bir maskesi olduğunu düşünüyor Pound. Şiir çevrilince şekil ve kişilik değiştiriyor. Yeni dilde yeni bir hüviyete bürünüyor. Çevirinin çevirisi asıl metne adeta maske takmak demektir. Pound’un 13’üncü yüzyıl Fransız orta çağ turbadorlarından, yani Fransız lirik saz şairleri ve ozanlardan yaptığı erken dönem çevirilerindeki İngilizcesi farklı meşreplerdeki turbodorların, halk ozanlarının uzak seslerini çağrıştırmaktadır. Bu konuşmanın ilerleyen dakikalarında turbadorlar, Ortaçağ ozanları bizim için önemli bir durak olacak. Pound’un çevirileri ve şiirleri arasında çok dilli bir etkileşim söz konusu. Bu geçişlilik diller arası bir ağı da beraberinde getirir,” dedi.
“Pound’a göre her çeviri bir maske takar, çeviri metne kişilik vermek zorundadır”
Kantolara da değinerek sözlerini sürdüren Murad, “Kantolarda birçok çevirinin çevirisini yani diller arası bir geçişliliği görürüz. Birinci kantodaki Odysseus alıntısı, metnin orijinal Yunancasından değil, kitap olarak yayınlanan ilk Latince Odysseus’un çevirisindendir. Aynı şekilde Pound’un Çin şairi Li Po’dan yaptığı çeviriler Japonca üzerindendir. Bu tür çeviri oyunları Pound’un bir kültür dilini başka dillerde inşa etmesinin bir yoludur. Dil içi yeni buluşlara aralanan kapıdır. Kantolar kendisine ait olmayan ama Pound’un doğrudan alıntıladığı parçalardan oluşur. Bu parçalar Pound’un serbest ya da haşvi, kelimesi kelimesine çevirileri olabilir. Ya da yabancı dillerden doğrudan aldığı şiirler, yazışmalar, kontratlar, mektuplaşmalar vesaire gibi tüm yazılı metinleri tarayabilir. Hatta unutmadan Kanto 75’in büyük bölümü müzik notalarından oluşur. Notasyon da yazılı bir metindir. Bu alıntılar arasında yeniden yazımlar ya da eksiltilmiş kolajlar vardır. Pound’a göre her çeviri bir maske takar. Metne bir kişilik vermek zorundadır. Yoksa sesini duyuramaz yeni dilde çevrilen metin kendi sesini kaybeder ve yok olur.
“Ülkü Tamer şiirlerinde Pound’un izleri bulunabilir”.
Pound’un Türkçeye yapılan ilk çevirisi 1946 tarihli Gözler şiiri. Çeviri daha sonra iki defa Türkiye’de başbakanlık yapmış olan sosyal demokrat siyasetçi Bülent Ecevit’e ait. Pound’un ünü İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yükselişe geçiyor. Faşizmle ilişkisi, Mussolini hayranlığı ününü gölgelemeye yetmiyor. Şiirleri İkinci Dünya Savaşı sonrasında vatan haini ilan edildiği ülkesinden dışarı taşıyor. Sağ ya da sol tandanslı birçok şairi etkileyebiliyor. Ülkü Tamer bunlardan birisi, onun şiirlerinde Pound’un izleri bulunabilir. Türkiye’de Pound’un siyasi yönü o kadar ağır basıyor ki Ülkü Tamer “Virgül Şiir Yazıyor” adlı şiirinde, şiirin basıldığı kitap Virgülün Başından Geçenler, 1965, Pound’un sağ muhafazakar hükümetlerce okullarda ders kitabı olarak okutulmamasından dem vuruyor. Belki sadece bir sol eleştirisi olarak değil ama edebiyatı ve şiiri çok seven biri olarak söylüyor bunları Ülkü Tamer,” şeklinde konuştu.
“Pound’un Çevrilemez Maskeleri: Türkçede Kantolar” başlıklı konuşma, dinleyenlerin aktif katılımı, soru ve katkılarıyla sona erdi.