“…düşmanların İzmir’e çıktıkları ve bütün vatanı parçalamaya karar verdikleri günlerde idi ki, İstanbul’dan çıkarak Samsun’a gelmiştim. Bu güzel ve kıymetli şehirde yabancı askerler ve zabitler dolaşıyordu. Bu güzel şehir ahalisinin dahil ile irtibatı Merzifon’da bulunan yabancı askerlerle katolunmuştu. Karadeniz’e açık olan bu şehir ve onun vatanperver halkı, hasım donanmanın toplarıyla tehdit altında bulunuyordu. Fakat, bütün bunlara rağmen ben Samsun’u ve Samsun halkını gördüğüm zaman memleket ve millete ait bütün tasavvurlarımın, kararlarımın her halde kabil-i istihsal olduğuna bir defa daha kuvvetle kani oldum. Samsunluların hal ve vaziyetlerinde gördüğüm, gözlerinde okuduğum vatanperverlik, fedakârlık, ümit ve tasavvurlarımı müspet kanaate isâle (ulaştırmaya) kâfi gelmişti”.
20 Eylül 1924, Samsun
Gazi Mustafa Kemal
Tarihi kişiler, mekânlar ve dokular bir şehrin ruhunu oluşturur ve o ruhla bir şehir yekdiğerinden farklılaşır. Bu yönü ile Samsun “Milli Mücadele” ve Atatürk ile bütünleşmiş, simgeleşmiş bir şehirdir. Hür olmayı ve bağımsız yaşamayı hayat felsefesine dönüştürebilmiş bir lider olarak Atatürk, bu anlayışını Samsun’dan başlayan bir dokunuşla bütün ezilen milletlere model olacak şekilde ortaya koyabilmiştir. “Bağımsızlık benim karakterimdir” sözü ise bu modelin darbımeselidir.
Büyük İslam filozofu İbn-i Haldun’un meşhur düşüncesidir: Devletler insanlar gibi doğar, gelişir ve ölürler. Bu tarihi realite Osmanlı Devleti için de geçerli olmuştur. İnsanlık tarihinde bir ilk olan Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin mağlubiyeti, bağımsızlığı karakteri olarak benimseyen bir ulusun yeniden diriliş hareketini zorunlu kılmıştır. Bunun adı topyekûn mücadele yani Milli Mücadele idi. Zira milli sınırlar içerisindeki topraklarımız; Hatay, Maraş, Antep, Urfa ve bardağı taşıran son damla olarak 15 Mayıs 1919’da İzmir işgal edilmişti. Karadeniz bölgesi de isyanlar ve işgaller ile uğraştığından farklı bir durum arz etmiyordu. İşte böyle vahim bir ortamda uzun süredir Anadolu’ya geçmek için bir fırsat kollayan Mustafa Kemal, jeopolitik olarak Anadolu’ya açılan bir kapı konumunda bulunan Samsun’a hareket etti. Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışıyla başlattığı var oluş mücadelesi bütün sömürge altındaki halklara umut olmuştur. Esasında denilebilir ki Samsun, sadece Türklerin değil bağımsızlık mücadelesi veren bütün halkların sembol şehridir. Yine denilebilir ki 19 Mayıs, Milli Mücadele’nin başlatıldığı tarih olarak toplumumuzu şekillendiren bir unsur ve bu sebeple de Türkiye Cumhuriyeti’nin milli bayramıdır.
Geçmişten günümüze, gerek Samsun, gerek 19 Mayıs gerek bu tarih ile başlangıç bulan ve özdeşleşen Milli Mücadelemiz ve gerekse bu fitilin ateşleyici gücü Mustafa Kemal Atatürk pek çok şiire, şarkıya, destana, bilimsel akademik çalışmalara konu oldular. Bu tarihi olayın ciddiyetine vakıf olunur ve toplumsal hafızadan silinmezlerse konu olmaya da devam edeceklerdir. Nitekim Mustafa Kemal’de 19 Mayıs ile başlayan tarihi olayı gençlerin zinde belleklerine havale etmiş ve bu günü gençlere armağan kılmıştır. Bu vesileyle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Bayramını kutlar; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Milli Mücadele kahramanlarını ve bu ülkenin bekası için hiç tereddüt etmeden canların vazgeçen aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi şükranlar ve minnetle yâd ederiz.
Prof. Dr. Mahmut AYDIN
Rektör